18 Aralık 2011 Pazar



Öldür beni!
Bir kere de susma...

Lanet olsun sana susmayı öğretenlere...

Lanet olsun sana susmayı sevdirenlere...

Lanet olsun tüm lanetlere...
Bir kere de susma be kadın!
Bir kere de sen vur bir kere de sen yarala.
Yeter seni yara bere içinde bıraktığım.
Kırk canlısın ölmeyeceksin;
Ama benim tek bir canım (sen) var.
Yaralasan şöyle kadın gibi
Adam gibi çekişip canımı öleceğim aslında...
Hadi öldür beni!

Susma!
Susman acemi bir cellat
Baltasını evde unutmuş; tırnak çakısıyla boynumu kesmeye çalışıyor...

Öldür beni!
Bir kere de susma…
Çok alçak gönüllüsün.
Teşekkür etmene gerek yok
Alçak diyorum sana
Al ve çak kalbimi olduğun yere…
Bir kere de susma be kadın!
Bir kere de sesin gerçekleri söylesin
Bir kere de sesim dinlensin darağaçlarında
Susman yalan değil
Ama konuşmaman yalan
Susarak doğruları saklayabilirsin
Ama konuşarak asla
Hadi öldür beni gerçekliklerinin acı siluetleriyle
Susma!
Susma iğnenin deliğinden geçmemi isteyen acemi bir terzi
Zaman olup geçsem de kopacağım ilmek ilmek…
öldür
Bir kere de susma…
Çok mu şarap içtin ayrılığımda
Kadehleri yere vuramayacak düşürecek kadar sarhoş musun yokluğumda
Dikkatini çektim
Ayrılığım diyerek
Ama dikkatin tespih olsa çekilmez
Gelmedi yine odak noktana
Susma!
Susman sırtından geçmemi isteyen acemi bir sırat köprüsü
Geçsem kesilip sırtın üstü düşeceğim
Geçmesem kesilmeyip gözlerine düşme ihtimalim ölecek…
Öldür beni!
Yetti artık!
Paraladın yaralı ruhumu suskunluğunun bıçkınlık delikanlı ritüelleriyle
Parçaladın yarlı ellerimi küskünlüğünün suskunluğuyla
Her susuşun bir jilet
Konuşmadıklarını kesiyor kulaklarımın ses ambarlarında
Her susuşun bir ağır sıklet
Konuşmadıklarını dövüyor kulaklarımın ring meydanlarında
Her susuşun bir intihar
Konuşmadıklarını asıyor kulaklarımın darağaçlarında…
Her susuşun konuşmadıklarını öldürüyor bir şekilde
Kulaklarımın yataklık etme duyumsamalarında…
Yetti artık!
Bitti artık!Devir değişti artık!
Devir suskunluğunu bayır aşağı
Kayır kulaklarımı sesin yukarı
Artık konuş be kadın!
Konuş!
Konuşman cellatlığı hobi edinmiş bir cani
Konuşman iğneleriyle kumaş dikmekten vazgeçip et diken şizofren bir terzi
Konuşman sıra gözetmeksizin tüm ayakları yüreğe kadar kesen bir sırat köprüsü
Konuş be kadın!
Öldür beni!
Yetti seni yaraladıklarım
Bitti susamadıklarımın ölüm tezgâhlarındaki taze cinayetler
Gittim konuşamadıklarının ülkesine komşu ettim gönlümü
Şimdi…
Şimdi öldür beni!
Bir canım var (sen)
Onu da sen al verdiğin gibi…

Kahraman Tazeoğlu 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder