18 Aralık 2011 Pazar

Sizsizlik diz boyu bayım!
Gidişinizin kaçıncı günü sayamadım
Sokaklardan ayak izinizin silinmesi yüreğimi burktu
Artık uğramaz oldunuz köşe başına…
Her akşam lambaları söndürürdüm hatırladınız mı?
Kopkoyu yalnızlığımın tek şahidiydiniz oysa.
Camın buğusundan sönük görünürdü silüetiniz.
Ama vardınızhep beni izlerdiniz biliyorum.
Hep düşünürdüm her sokağa bakışımda
Sokak lambası da sönüverse acaba ay ışığında nasıl görünürdünüz?
Evet Bayım evet… bende sizi takip ederdim
Sigarayı içten içe derince çekişinize şahit olurdum
Nefes almadan ardı ardına kaç paket tüketirdiniz bilinmez.
Bazen sabahladığınız olurdudireğe yaslanmış şekilde bulurdum camdan bakınca
Gözler aynı noktaya kilitli…
Korkardım ürperirdim sabahın ışığında size bakmaya
Oysa aydınlıkta daha yakışıklıydınız…
Ahh Bayım ahh…
Neydi ki sizin derdiniz?
Neden geceleri yoldaş edinmiştiniz kendinize.
Ne adınızı ne kendinizi bilirdim.
Hayalimde camın buğusuna yansıyan vakur duruşunuz kalakaldı…
Neredesiniz Bay’ım?
Neden dökemediniz içinizi bana?
Oysa ayaklarınız her gece kapı önünde beklerdi yılmadan…
Bir tek diliniz sükuta mahkum kaldı.
Anladım bayım anladım
Gittiniz anladınız..
Çünkü ömür boyu kalsanız da oracıkta derdinizi anlatmadıkça o direkten farkınız kalmayacaktı.
Güle güle Bayım!
Her gece bakakalsam da köşe başındaki o duvara
En iyisini siz yaptınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder